Trigeminal Nevralji

Trigeminal Nevralji

Trigeminal nevralji nedir?

Trigeminal nevralji, kişinin uyku düzenini ve yaşam kalitesini bozan, kişinin rutin günlük işlerini yapmasını engelleyen nöropatik bir hastalıktır. Geçmişten beri hastalığın nedeninde net olarak bir sonuca ulaşılamadığı gibi günümüzde de nedeni konusunda net bir sonuç yoktur. Trigeminal nevralji, yüzün duyusal duyularını ileten trigeminal sinirinin bir veya daha fazla dalının etkilendiği ve buna bağlı olarak şiddetli ağrı hissedildiği nörolojik bir rahatsızlıktır. Bu ağrılar genellikle yüzün alt kısmında görülse de bazen burnu ve gözleri de etkileyebilir. Trigeminal nevralji genellikle yaşlılıkta ortaya çıkar. Trigeminal nevralji, hastalığın şiddetine ve etkilediği bölgeye göre 4 kategoride incelenebilir. Bunlar aşağıdaki gibidir:

  • Esansiyel trigeminal nevralji: Esansiyel trigeminal nevralji, nedeni belirlenemeyen bir hastalıktır ve yanıp sönen ağrı atakları ile kendini gösterir. Hastalık genellikle ileri çağda görülür. MS gibi hastalıkların etkilerinden dolayı genç yaşta nadiren görülebilmektedir. Ek olarak, esansiyel trigeminal nevralji, kadınlarda erkeklerden daha yaygındır.
  • Sekonder trigeminal nevralji: Sekonder trigeminal nevralji, genellikle diş çürükleri, ağız hastalıkları ve yirmi yaş dişleri gibi çene, sinüzit ve yüz bölgesindeki sinir bölgelerine baskı uygulayan kitlelerden oluşur. Bu nevralji türü her yaşta ortaya çıkabilir ve ağrısı süreklidir. Aynı zamanda ağrıya ek olarak şimşek çakar gibi ani duyumlar da gözlemlenebilir.
  • Zona: Viral bir enfeksiyondan kaynaklı trigeminal sinirin zarar görmesi sonucu oluşur. Ağrı genellikle aniden ortaya çıkar ve dokunma ile daha da kötüleşir. Kızarıklık ve döküntü durumları, ağrıyı ekstra olarak takip edebilir. 
  • Anesthesia dolorosa: Trigeminal sinire yapılan tedavi edici müdahaleleri takiben çeşitli nedenlerle oluşan ve aniden başlayan baskı ağrısıdır. Ağrı genellikle dokunma gibi bir tetikleyiciye bağlı değildir ve kalıcıdır.

Günümüzde trigeminal nevraljiye neyin sebep olduğu tam olarak bilinmemekle birlikte, trigeminal siniri etkileyen çeşitli işlemlerin veya travmaların trigeminal nevraljiye neden olabileceği bilinmektedir. Trigeminal nevralji genellikle bir damarın trigeminal sinire veya beyin sapına uyguladığı basınç sonucu oluşur. Yüze bir tokat ve yüzdeki bir yumru bu baskıya neden olabilirken diş çekimi gibi işlemler bazı durumlarda trigeminal sinire zarar verebilir. Bu yazımızda trigeminal nevralji konusunu ele aldık. Yazı boyunca trigeminal nevralji nedir, belirtileri nelerdir, tedavisi nasıldır ve nereye başvurulması gerektiği gibi bilgilere ulaşabilirsiniz.  

Trigeminal nevraljinin belirtileri nelerdir?

Trigeminal nevraljisi genellikle aniden başlayan ve yoğun ağrı ile kendini gösteren bir hastalıktır. Belirtiler hastadan hastaya farklılık gösterse de en sık görülen belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

  • Trigeminal nevralji sahibi hastaların çoğu, ağrılarını ani ve kısa süreli ataklar olarak tanımlar. 
  • Ağrı atakları genellikle iki dakika içinde kaybolur. Ağrı atakları tetikleyici olmadan kendiliğinden ortaya çıkabilir.
  • Ağrı, diş ağrısı gibi hissedilebilir ve bu nedenle gereksiz diş çekimi yapılabilir.
  • Dişlerinizi fırçalamak, makyaj yapmak ve yüzünüzü yıkamak gibi tetikleyiciler de ağrı ataklarını tetikleyebilir.
  • Trigeminal nevraljide ağrı genellikle zonklayıcı, yıldırım ve elektrik çarpması hissi gibidir.
  • Trigeminal nevralji de ağrı genellikle geçicidir, ancak bazı durumlarda ağrı kalıcı olarak görülebilir.

Trigeminal nevralji nasıl tedavi edilir?

Trigeminal nevralji erken dönemde teşhis edilmez ve tedaviye başlanmaz ise uzun dönemde hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde düşürür. Trigeminal nevraljisi olan hastalar, yaşadıkları ağrıyı dayanılmaz olarak tanımlar ve sıklıkla hastalık için tedavi yöntemleri ararlar. Hastalığın şiddeti, trigeminal nevraljide tedavi yöntemlerini belirler. Trigeminal nevraljiye sahip hastalarda ilk olarak ilaç tedavisi ile tedaviye başlanır. Trigeminal nevralji tedavisinde ağırlıklı olarak epilepsi gibi nöbetlerle seyreden hastalıklarda kullanılan ilaçlar veya kas gevşetici özelliği olan ilaçlar kullanılır. Bununla birlikte, bu ilaçların uzun vadeli yan etkileri hakkında yeterli kanıt yoktur. Bu nedenle epilepsi tedavisine yönelik ilaçlar hastaya kısa vadede maksimum günlük 600-1200 mg dozda verilir. Epilepsi için uzun süreli kullanılan ilaçlar, hastanın beyaz kan hücrelerinde azalmaya neden olabileceğinden hastanın bağışıklık sistemini etkileyebilir. Bu nedenle epilepsi ilaçlarının uzun süre kullanılacağı durumlarda hastaların mutlaka tıbbi gözetim altında tutulmaları ve gerekirse ilacı sadece ağrı atakları döneminde kullanmaları gerekmektedir. İlaç tedavisi, trigeminal nevralji için ilk tercih edilen tedavi seçeneğidir, ancak epilepsi ilaçları bazı hastalarda kısa süreli rahatlama sağlayabilir ancak uzun süreli ağrı ataklarını önlemek için yeterli olmayabilir. Bu durumda tedavi uzmanları cerrahi yöntemlerden yararlanabilir. Cerrahi tedavi açık veya kapalı operasyon olarak yapılabilir. Trigeminal nevralji için başlıca tedavi seçenekleri şu şekilde sıralanabilir:

  • Mikrovasküler Dekompresyon (MVD): MVD cerrahisi açık cerrahi ile yapılan bir işlemdir. Ameliyat sırasında hasta genel anestezi altında tutulur. Hasta ağrılı tarafı yukarı bakacak şekilde yan yatmaktadır. Hastanın sağlıklı sinirlerinin zarar görmemesi önemlidir. Hastanın kulağının arkası tıraş edildikten sonra trigeminal sinire ulaşmak için yaklaşık 2 cm uzunluğunda bir kesi açılır. Bu operasyon sırasında damar ile sinir arasına mikrocerrahi tabaka yerleştirilir ve trigeminal sinir üzerindeki baskı giderilir. 
  • Kısmi duyusal rizotomisi (PDR): Genellikle MVD ameliyatı sırasında trigeminal sinire baskı yapan kaynağın bulunamadığı veya MVD yönteminden sonra ağrının devam ettiği durumlarda kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemde sinirdeki motor dallar korunurken duyu dalları kesilir. Yani acı hissini ortadan kaldırmak içindir. Ancak bu yöntemle yüz bölgesinde his kaybı olma olasılığı yüksek olduğundan diğer invaziv girişimlerin bu yönteme tercih edildiği görülmektedir. 
  • Perkütanöz radyofrekans termokoagülasyon: Bu yöntemde hastanın yanak bölgesinden bir iğne sokulur ve sinirin ağrı taşıma kapasitesini artırmak için ısı sinire aktarılır. Bu yöntemi kullanan hastalarda ağrının büyük oranda azaldığı görülmektedir. Ancak ameliyattan sonra hastalar yüzde duyu kaybı gibi ciddi yan etkiler yaşayabilirler.
  • Perkütanöz Gliserol Gangliolisiz (GR): Gliserol trigeminal sinirin dallandığı bölgeye iğne ile enjekte edilir.
  • Perkütanöz balon mikro kompresyon: Özel görüntüleme yöntemleri ile balon uçlu kateter ile trigeminal sinire ulaşılır ve balon yerleştirilir. Balona bir süre baskılanarak sinir zarar görür, ardından balon çıkarılır.
  • Gama bıçaklı radyo cerrahi: Mikrocerrahi kullanılarak yapılan bir tedavi yöntemidir. Odaklanmış iyon ışını dalgaları doğrudan hedeflenen sinirlere gönderilir. Gama bıçağı yönteminde ışınlar doğrudan hedef dokuya yönlendirildiği için çevredeki sinirlere zarar verme riski çok düşüktür.
  • Periferik alkol enjeksiyonu: Bu yöntemde öncelikle ağrının kaynağı belirlenir ve ağrıya neden olan bölgeye alkol enjekte edilir. Ağrıya neden olan sinirleri bloke etmeyi amaçlar.

 

Trigeminal nevralji için nereye başvurulmalıdır?

Trigeminal nevralji için hastaların, hastanelerin Nöroloji departmanlarına başvurmaları gerekmektedir. 

Yazının kaynakları

Cleveland Clinic (2022). Trigeminal Neuralgia. Erişim tarihi Eylül 29, 2022.

Mayo Clinic (2022). Trigeminal Neuralgia. Erişim tarihi Eylül 29, 2022.

 

Sosyal Medya'da Paylaş

Yazar Hakkında

CEPTE SAĞLIK

Cepte Sağlık; online aile sağlığı merkezidir. Türkiye'nin en büyük Fiziksel, Mental ve Sosyal Sağlık Platformunda yüzlerce alanında uzman doktor veya psikolog ile hemen online görüşme yapabilir, evde ...

WhatsApp